Turkish - English
Definition of satranç in Turkish English dictionary
- chess
Will you teach me how to play chess?
-Bana nasıl satranç oynayacağımı öğretir misin?
Ken beat me at chess.
-Ken beni satrançta yendi.
- move
- play chess
- satranç tahtası
- chessboard
- satranç takımı
- (Oyunlar) Chess set
- satranç turnuvası
- Chess tournament
- satranç oyunu
- game of chess
- satranç rica ediyorum
- I would like a chess set
- satranç satranç
- checkered, checked
- satranç tahtası
- square
- satranç tahtası
- draught board
- satranç taşı
- chessman
- satranç vb. oyun
- fox and geese
- yaşışmalı satranç
- correspondence chess
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of satranç in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) 32 taşla, 64 haneli bir tahta üzerinde, iki kişi arasında muhakemeye dayanılarak oynanan ve meşru olmayan bir oyundur
- Kalk edebiyatında aruz ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri
- İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun
- İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun: "İki kişiyi birden satrançta mat ettim."- A. Gündüz
- satranç tahtası
- Üzerinde satranç oynanan altmış dört kareli tahta vb. yüzey
- satranç takımı
- Satranç oyununda gerekli olan altmış dört kareli tahta, siyah ve beyaz on altışardan otuz iki taşın oluşturduğu takım
- satranç taşı
- Satrançta kullanılan taşlardan her biri
- satranç vezni
- Halk şiirinde aruzun "Müfteilün müfteilün müfteilün müfteilün" kalıbına verilen ad
Related Terms
satranç
Hyphenation
sat·rançPronunciation
Resimler
History
Favorites