satisfied; contented

listen to the pronunciation of satisfied; contented
English - Turkish

Definition of satisfied; contented in English Turkish dictionary

paid
{s} maaşlı
fain
seve seve
fain
zorunlu olarak
fain
istekli
paid
{f} öde

Ona beş dolar ödedim. - I paid her five dollars.

Kitap için beş dolar ödedim. - I paid five dollars for the book.

paid
ödenen

Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim. - I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.

Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir. - Schools and roads are services paid for by taxes.

fain
gitmeyi arzularım
fain
yükümlü
fain
zevkle
fain
mecburen
fain
memnun
fain
arzulu
fain
hevesli
fain
mecburi
fain
I would fain go Gitmek isterdim
fain
memnuniyetle
paid
f., bak. pay
English - English
paid
fain
satisfied; contented
Favorites