Hepimiz sistemden memnun olmadık.
- Not all of us were satisfied with the system.
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Açıklamamdan tatmin olmuş görünüyordu.
- He seems satisfied with my explanation.
Sen asla tatmin olmuş değilsin.
- You're never satisfied.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom Mary'nin çalışmasından memnun olmaktan uzaktır.
- Tom is far from satisfied with Mary's work.
Müşteriler memnun olmak zorundadır.
- Customers have to be satisfied.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
- On the whole I am satisfied with the result.
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Henüz hoşnut değilim.
- I'm not satisfied yet.
Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.
- If I had 25% more income, I'd be more satisfied with my life.
Tom'u tatmin etmek zor.
- Tom is hard to satisfy.
Sami, Leyla'yı tatmin etmek için her şeyi yaptı.
- Sami did everything to satisfy Layla.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek bir şey diyecektir.
- Some doctors will say anything to satisfy their patients.
Herkesi memnun etmek zordur.
- It is difficult to satisfy everyone.
Seni karşılamak için seçildim.
- I was chosen to satisfy you.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
Müşteriler memnun olmak zorundadır.
- Customers have to be satisfied.
Bu Tom'u tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.
- This did not satisfy Tom, and the relationship between them cooled.
Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.
- His explanation that a solution would take time didn't satisfy anyone.
Doyurucu bir yemekti.
- It was a satisfying meal.
Mary'nin tatmin olmak için her türlü sebebi vardı.
- Mary had every reason to be satisfied.
I'm satisfied with what you have done for your homework, so you can watch television now.
I shall now die contented, breathed, since I have lived to see the present day..
The complex numbers satisfy \exists x:x^2+1=0.
He stood back and looked at his project with a self-satisfied expression.
... were way more satisfied with that ...
... He doesn't want them to be satisfied with a paragraph. ...