Ben memnuniyet talep ediyorum.
- I demand satisfaction.
Bu bana büyük memnuniyet verdi.
- It gave me great satisfaction.
İnşallah bu sizi tatmin eder.
- We hope this will be to your satisfaction.
Ben sadece senin tatminin için yaptım.
- I only did it for your satisfaction.
Merak kediyi öldürdü ama hoşnutluk onu yaşama geri getirdi.
- Curiosity killed the cat, but satisfaction brought it back to life.
En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır.
- Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.
This life is not for complaint, but for satisfaction. - Henry David Thoreau.
He enjoyed the dish with great satisfaction. He'll order it again the next time he arrives.