Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

satis

listen to the pronunciation of satis
Turkish - Turkish

Definition of satis in Turkish Turkish dictionary

satış
Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım: "Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim."- Y. K. Karaosmanoğlu
satış
Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım
Turkish - English

Definition of satis in Turkish English dictionary

satış
sales

I am a member of the sales department. - Satış departmanının bir üyesiyim.

Do you have any sales distributors in Japan? - Japonya'da hiç satış distribütörleri var mı?

satış
selling

This bookstore stopped selling JUMP. - Bu kitapçı JUMP satışını durdurdu.

She's only interested in selling books. - O sadece kitapların satışıyla ilgileniyor.

satış
(Hukuk) sale

The salesperson persuaded her to buy the dress. - Satış elemanı elbiseyi alması için onu ikna etti.

He realized a large sum by the sale of the plantation. - O ekili alanın satışını büyük miktarda gerçekleştirdi.

satış
sell

We do not sell alcoholic drinks or cigarettes to people under the age of eighteen. - 18 yaşın altındaki kişilere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.

We do not sell alcoholic drinks or cigarettes to people under the age of eighteen. - 18 yaşından küçüklere alkollü içki ve sigara satışı yapmıyoruz.

satış
disposal
satış
sale, selling
satış
liquidation

They're holding a liquidation sale. - Bir tasfiye satışı düzenliyorlar.

satış
disposition
satış
seli
satış
(Ticaret) retail

This software package has a suggested retail price of $99. - Bu yazılım paketinin tavsiye edilen perakende satış fiyatı 99 dolardır.

satış
(Ticaret) offer
satış
{i} buy

She arranges the buying and selling of houses in and around Deal. - O Deal'in içinde ve çevresinde ev alışı ve satışı düzenlemektedir.

If the sale price is good, Tom said he might buy two pairs of shoes. - Tom satış fiyatı iyiyse iki çift ayakkabı alabileceğini söyledi.

satış
trade
satış
divesting
satış
the sales
satış
sell to
satış
we sell