Turkish - English
Definition of satır satır in Turkish English dictionary
- line by line
- satır
- line
These messages have to be read between the lines.
-Bu mesajların satır aralarını okumak gerekiyor.
Tom wasn't very good at reading between the lines.
-Tom satır aralarını okumada çok iyi değildi.
- satır
- cleaver
- satır
- row
- artık satır
- (Bilgisayar) orphan
- ilk satır
- (Bilgisayar) first line
- ilk satır
- (Bilgisayar) first column
- ilk satır
- (Bilgisayar) first row
- sonraki satır
- (Bilgisayar) next row
- sıra satır
- (Bilgisayar) row
- satır arası
- Between the lines
- birden çok satır
- (Bilgisayar) multi-line
- eksik satır
- (Bilgisayar) missing line
- el ile satır sonu
- (Bilgisayar) manual line break
- en az satır yüksekliği
- (Bilgisayar) minimum row height
- iki satır konuşmak/dertleşmek
- to have a brief chat
- iki satır yazmak
- drop a line
- iki satır yazmak
- drop smb. a line
- nominal satır genişliği
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) nominal line width
- satır
- chopper
- satır
- setting rule
- satır
- chopping knife
- satır altına
- below the line
- satır aralarına yazmak
- interline
- satır aralarını
- between the lines
- satır aralarını okumak
- read between the lines
- satır aralığı
- row pitch
- satır aralığı
- interlinear space
- satır arasına yazılan yazı
- interlineation
- satır arasına yazılmış
- interlinear
- satır atmak
- to wreak a great deal of destruction; to kill a lot of people
- satır basma
- line printing
- satır basıcı
- line printer
- satır boşluğu
- line blanking
- satır eşlemesi
- line synchronization
- satır frekansı
- line frequency
- satır ilerletme
- line feed
- satır sayısı
- linage
- satır sayısı
- line number
- satır senkronizasyonu
- line synchronization
- satır silinmesi
- line blanking
- satır süresi
- line duration
- satır taraması
- line scanning
- satır uzunluğunu ayarlamak
- justify
- satır yazma
- line printing
- satır yazıcı
- line printer
- satır üreteci
- line generator
- satır/inç
- lines per inch
- tarih belirten satır
- dateline
- uzak satır yazıcı
- (Askeri) remote line printer
- yan yana sayfaların satır hizası ayarı
- register
- yazar adının verildiği satır
- byline
- yeni satır
- new line
- üst satır
- (Bilgisayar) top row
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of satır satır in Turkish Turkish dictionary
- Bütün satırların hepsini, her satırla ilgilenerek
- İnceden inceye, dikkatlice
- satır
- Bir sayfa üzerinde alta alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi: "Yazılardan bıkmışım artık, tek satır okumayayım."- H. Taner
- satır
- Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve enli bir tür bıçak
- satır
- Bir sayfa üzerinde alta alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi: "Yazılardan bıkmışım artık tek satır okumayayım."- H. Taner
- satır
- Et kesmeye, kemik kırmaya yarayan ağır ve geniş yüzlü kesici araç
- satır
- Saz ozanlarının dizeye verdikleri ad
- satır
- Bir sayfa üzerinde alta alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi
- satır başı
- Her satırın baş kısmı
- satır başı
- Konuşma vb.nde dikkat çekilen önemli nokta
- satır sonu
- Her satırın son kısmı
Related Terms
satır satır
Hyphenation
sa·tır sa·tırPronunciation
Resimler
History
Favorites