satına

listen to the pronunciation of satına
Turkish - English
{i} buying
{i} purchasing, act of paying money to acquire something
action of the verb to buy
the act of buying; "buying and selling fill their days"; "shrewd purchasing requires considerable knowledge
satı
{i} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power. - Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.

satı
selling

Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes. - Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar.

I am selling a new car. - Ben yeni bir araba satıyorum.

satı
sale

Our international sales continue to grow, bringing the name of Toyo Computer into businesses world-wide. - Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor.

The sale of cigarettes should be banned. - Sigara satışı yasaklanmalıdır.

satı
sale, selling
Turkish - Turkish

Definition of satına in Turkish Turkish dictionary

satı
Satma işi, satış
satı
Adanmış
satı
Satmak işi, satış
satına
Favorites