satın alıcı

listen to the pronunciation of satın alıcı
Turkish - English
buyer, purchaser
preemptor
satın al
{f} bought

He bought books at random. - O, rastgele kitap satın aldı.

I bought a new personal computer yesterday. - Dün yeni bir PC satın aldım.

satın al
{f} purchase

At last, they purchased freedom with blood. - Nihayet, onlar kanla özgürlüğü satın aldı.

I would like to purchase some boots. - Bazı botlar satın almak istiyorum.

satın al
{f} purchasing

Purchasing power has greatly fallen. - Satın alma gücü çok düştü.

I think you should probably see someone from Purchasing. - Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

satın al
{f} merchandising
satın al
{f} merchandised
satın al
{f} merchandise
satın al
{f} buy

Are you going to buy a dictionary? - Sözlük mü satın alacaksınız?

I love buying on eBay. - eBay'dan satın almayı çok seviyorum.

satın al
{f} buying

I cannot afford buying a used car. - Kullanılmış bir araba satın alamam.

I never go out without buying something. - Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.

satınalıcı
purchaser
toptan satın alıcı
(Ticaret) wholesale buyer
satın alıcı
Favorites