Turkish - Turkish
Definition of sarma' in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Susuz sahra. Suyu olmayan çöl
- sarma
- Yaprak dolmasına verilen bir başka ad
- sarma
- Ağrı ilinin, Tutak ve Patnos yöresinde an az 6 kişiyle, davul-zurna eşliğinde oynanan bir kız halayı
- sarma
- İç hazırlanarak lahana, pazı veya asma yaprağından sarılıp yapılan, etli veya zeytinyağlı yemek
- sarma
- Saran, içine alan şey, zarf
- sarma
- Sarmak işi
- sarma
- Bir ayakta alınan paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
- sarma
- Sarılarak yapılan
- sarma
- Kuşatma, çevirme, ihata
- sarma kafiye
- Bir dörtlüğün birinci ile dördüncü, ikinci ile üçüncü dizelerinin kafiyeli olması a b b a
- ciğer sarma
- İnce kıyılmış akciğer ve karaciğer, pirinç, yağ, çam fıstığı, kuş üzümü, yeşil soğan, yumurta ve baharat karışımıyla fırında pişirilen bir kebap türü
- kilit sarma
- İki veya daha çok bağ boyundurukları altına karşılıklı olarak atılmış ve biribirine fırçalarla bağlanmış olan bir çift sarma
- zeytinyağlı sarma
- Malzemesi zeytinyağı ile pişirilen sarma
Related Terms
English - English
Definition of sarma' in English English dictionary
- sarma
- A dumpling of minced meat and other ingredients wrapped in a leaf (grape or cabbage); the Turkish equivalent of dolma
- sarma hot dish
- (Gıda) hot dish made of grape or cabbage leaves stuffed with meat and rice
Related Terms
Turkish - English
Definition of sarma' in Turkish English dictionary
- sarma
- winding
- sarma
- involvement
- sarma
- enveloping (something)
- sarma
- envelopment
- sarma
- encapsulation
- sarma
- packing
- sarma
- infestation
- sarma
- wrapping (something)
- sarma
- embracing (someone)
- sarma
- embroidery embossed (motif, design)
- sarma
- stuffed dish
- sarma
- attacking (someone) verbally
- sarma
- twine
- sarma
- surrounding (a place)
- sarma
- wrapping; surrounding; joint, reefer
- sarma
- wrap-around
- sarma
- wrapping
- sarma
- twining around (something)
- sarma
- coiling (something) up
- sarma
- bandaging (something)
- sarma
- made by wrapping or winding
- sarma sigara
- twist
- sarma çubuğu
- roller
- saç sarma kâğıdı
- curlpaper
- geri sarma
- rewinding
- metin sarma
- (Bilgisayar) text wrapping
- yaprak sarma
- stuffed vine leaves
- kilit sarma
- key wrapping
- zeytinyağlı sarma
- stuffed olive
- ateşi düşürmek için ıslak bezle sarma
- wet pack
- bobin sarma makinesi
- bobbin envelop machine
- geri sarma
- rewind
Tom pressed the rewind button on the VCR.
-Tom videoda geri sarma butonuna bastı.
- geri sarma düğmesi
- playback head
- kumaş sarma makinesi
- cloth take-up machine
- kuru sarma
- (Havacılık) dry winding
- tablo sarma
- (Bilgisayar) table wrapping
- yatak sarma
- seizure
- yumak sarma
- ball winding
- yumak sarma makinesi
- ball winding machine, balling machine
- çevresini sarma
- siege