It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
- Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
I was so drunk last night.
- Ben dün gece çok sarhoştum.
Both were intoxicated.
- Her ikisi de sarhoştu.
Tom seemed intoxicated.
- Tom sarhoş görünüyordu.
Tom was charged with drunken driving after he was involved in a car accident in Boston.
- Tom Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra sarhoşken araba sürmekten suçlandı.
Drunken driving is a serious problem.
- Sarhoşken araba sürme ciddi bir sorundur.
My friends were so boozed up that I had to drive them home.
- Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.
Tom seemed to be stoned.
- Tom sarhoş görünüyordu.
He was driving under the influence of alcohol.
- Sarhoşken araba sürüyordu.
A drunkard is somebody you don't like and who drinks as much as you do.
- Sarhoş senin hoşlanmadığın biridir ve o senin kadar çok içer.
They saw a drunkard lying in the road.
- Onlar yerde yatan bir sarhoş gördüler.
Tom has had several large glasses of wine and has gotten a little drunk.
- Tom birkaç büyük bardak şarap içti ve biraz sarhoş oldu.
Tom seems a little drunk.
- Tom biraz sarhoş görünüyor.
He was groggy from too much wine.
- Çok fazla şarap nedeniyle sarhoştu.
Tom was too groggy to speak.
- Tom konuşamayacak kadar çok sarhoştu.
Tom appeared to be inebriated.
- Tom sarhoş gibi görünüyordu.
Tom is extremely smashed.
- Tom son derece sarhoş.
Tom appeared to be inebriated.
- Tom sarhoş gibi görünüyordu.
Tom seemed to be plastered.
- Tom sarhoş görünüyordu.
You looked like you were plastered.
- Sen sarhoş gibi görünüyordun.
I'm feeling a little woozy.
- Biraz sarhoş hissediyorum.
Tom felt a bit woozy.
- Tom biraz sarhoş hissetti.
Tom didn't want to get drunk.
- Tom sarhoş olmak istemedi.
Let's drink enough to get drunk.
- Sarhoş olmak için yeterince içelim.
Let's drink enough to get drunk.
- Sarhoş olmak için yeterince içelim.
Tom wants to get drunk.
- Tom sarhoş olmak istiyor.
One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.
- Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır.
Do you want to get drunk?
- Sarhoş olmak istiyor musun?