Turkish - English
Definition of sarımsaklı in Turkish English dictionary
- garlicky
- alliaceous
- sarımsaklı ekmek
- garlic bread
Tom ate a piece of garlic bread.
-Tom bir parça sarımsaklı ekmek yedi.
- sarımsak
- {i} garlic
Will feeding my dog garlic cause any problems?
-Köpeğimi sarımsakla beslemem sorunlara sebep olur mu?
Garlic and onion are good remedies against the common cold.
-Sarımsak ve soğan soğuk algınlığına karşı iyi ilaçlardır.
- sarımsak
- ramson
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sarımsaklı in Turkish Turkish dictionary
- İçinde sarımsak bulunan
- Sarımsak
- (Osmanlı Dönemi) SİR
- Sarımsak
- (Osmanlı Dönemi) SUM
- sarımsak
- Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi
- sarımsak
- Zambakgillerden, 25-100 cm yükseklikte, yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu yağ bulunan bir kültür bitkisi (Allium sativum)
- sarımsak
- Bu bitkinin baharat olarak kullanılan dişli bölümü
Related Terms
sarımsaklı
Hyphenation
sa·rım·sak·lıResimler
History
Favorites