Turkish - English
Definition of saplı in Turkish English dictionary
- (yaprak) petiolar
- stalky
- (something) which has a handle; -handled
- petiolate
- stemmed
- long-handled skillet or pot; ladle
- pedicellate
- stuck in; having a handle; having a stalk; saucepan
- stalked
- (plant, part of a plant) which has a stalk or stem; stalked; stemmed
- having a handle
- saucepan
- having a stalk
- caulescent
- alumynous
- (Tıp) pedunculated
- saplı dürbün
- lorgnette
- saplı göz
- (Denizbilim) stalked eye
- saplı küçük tencere
- saucepan
- saplı sultan
- queer, fairy, queen, fag
- saplı tarak
- tail comb
- saplı tencere
- skillet
- saplı tencere
- saucepan
- saplı ızgara
- griddle
Teflon griddles are nearly unusable.
-Teflon saplı ızgaralar neredeyse kullanılmaz.
- saplı şeker
- lollipop
- kısa saplı balta
- chopper
- nehir dibine saplı ağaç
- snag
- pembe ve beyaz çiçekleri olan uzun saplı bitki
- baby's breath
- tüylü saplı gül
- moss rose
- uzun saplı balta
- poleax
- uzun saplı balta
- poleaxe
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of saplı in Turkish Turkish dictionary
- Saplanmış
- Pekmez karıştırmak amacıyla kullanılan kulplu tas
- Uzunca bir sapı olan kap
- Sapı olan
- Büyük bakır maşrapa
- Büyük kepçe
- Büyük çomça
- saplı meşe
- Yurdumuzda yetişen bir meşe türü (Quercus robur)
- kök saplı
- İnci çiçeği veya eğrelti gibi çok yıllık kök sapı bulunan bitki