I don't want any sandwiches.
- Herhangi bir sandviç istemiyorum.
George's sister made me some sandwiches.
- George'un kız kardeşi bana biraz sandviç yaptı.
Could you pass the rolls?
- Sandviç ekmeğini uzatır mısın?
You bought rolls, I hope.
- Umarım sandviç ekmeği almışsındır.
Tom is busy making sandwiches in the kitchen.
- Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul.
I don't have time to make you a sandwich.
- Sana bir sandviç yapmak için vaktim yok.
I made you a ham sandwich.
- Sana bir jambonlu sandviç yaptım.
Tom scarfed down the ham sandwich that Mary had made for him.
- Tom Mary'nin onun için yaptığı jambonlu sandviçi yiyiverdi.