A friend in the market is better than money in the chest.
- Piyasadaki bir arkadaş, sandıktaki paradan daha iyidir.
Is everything that belongs to you in that chest?
- Sana ait olan her şey o sandıkta mı?
The people will decide at the ballot box.
- İnsanlar sandıkta karar verecek.
Tom is carefully stacking the boxes.
- Tom sandıkları dikkatle yığıyor.
The people will decide at the ballot box.
- İnsanlar sandıkta karar verecek.
One crate is still missing.
- Bir sandık hâlâ kayıp.
We have to find out what's in the crate.
- Sandıkta ne olduğunu bulmak zorundayız.