His garden is a work of art.
- Onun bahçesi bir sanat eseridir.
This Rembrandt painting is a work of art.
- Bu Rembrandt tablo bir sanat eseridir.
A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.
- Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.
A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.
- Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.
Cornelius Gurlitt had hidden 1400 works of art stolen by the Nazis in his apartment.
- Cornelius Gurlitt Naziler tarafından çalınan 1400 sanat eserini dairesinde saklamıştı.
I was in love with this picture the moment I saw it. It's a masterpiece.
- Bu resme onu gördüğüm anda aşık oldum. O bir sanat eseri.
I like this picture, not because it is a masterpiece, but because it has charm.
- Bu resmi bir sanat eseri olduğu için değil ama cazibesi olduğundan dolayı beğeniyorum.