sanılar

listen to the pronunciation of sanılar
Turkish - English
assumes
third-person singular of assume
sanı
{i} assumption
sanı
presumption
sanı
distinction
sanı
feeling

I think Tom is feeling a little stressed. - Sanırım Tom biraz stresli hissediyor.

I think we need to be very careful not to hurt Tom's feelings. - Sanırım Tom'un duygularını incitmemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor.

sanı
guess

I guess you can't do it. - Sanırım onu yapamazsın.

There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down. - Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.

sanı
supposition, surmise zan
sanı
thought

I thought he loved you, but as it is, he loved another girl. - Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.

I thought you were raised in L.A. - Los Angelos'ta büyüdüğünü sanıyordum.

sanı
hallucination
sanı
supposition
sanı
esteem
sanı
notion
Turkish - Turkish

Definition of sanılar in Turkish Turkish dictionary

Sanı
zan
sanı
Sanmak durumu veya sonucu, zan, zehap
sanı
Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap: "Söylediklerimiz, yazdıklarımız, hayatın birtakım konulara bölünmüş olduğu sanısını sürdürüp yalanı berkitmekten başka neye yarar?"- N. Ataç