Turkish - English
Definition of sanıklar in Turkish English dictionary
- defendants
- plural of defendant
- sanık
- defendant
The defendant was romantically linked with the judge.
-Sanık yargıç ile romantik olarak bağlıydı.
We find the defendant, Tom Jackson, not guilty.
-Biz sanık, Tom Jackson'ı suçsuz buluyoruz.
- sanık
- accused
The accused was acquitted on two of the charges.
-Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti.
The accused was romantically linked with the judge.
-Sanık hakim ile romantik biçimde bağlıydı.
- sanık
- {i} suspect
The suspect reportedly stole computers.
-Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- sanık
- suspected
- sanık
- culprit
- sanık
- the accused
- sanık
- respondent
- sanık
- prisoner at the bar
- sanık
- law suspect; accused, person charged with an offense
- sanık
- defence [Brit.]
- sanık
- suspect, the accused, culprit, defendant
- sanık
- defense
- sanık
- {i} defence
Related Terms
sanıklar
Hyphenation
sa·nık·larResimler
Favorites