same as self defined above

listen to the pronunciation of same as self defined above
English - Turkish

Definition of same as self defined above in English Turkish dictionary

spirit
ispirto
spirit
can

Şeytanın ruhu yeniden canlanıyor. - The spirit of the demon reawakens.

İblisin ruhu yeniden canlanıyor. - The spirit of Satan reawakens.

spirit
{i} ruh

Vücut ve ruh ikizdir: Sadece Tanrı hangisinin hangisi olduğunu bilir. - Body and spirit are twins: God only knows which is which.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim. - When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.

spirit
(Gıda) damıtılmış alkollü içki
spirit
{i} üstünlük
spirit
yürek
spirit
tutum
spirit
canlandırmak
spirit
cin
spirit
meşrep
spirit
(Hegel) Tın
spirit
(isim) ruh, can, maneviyat, gerçek anlam, hayalet, peri, ruh hali, neşe, şevk, cesaret, güç, insan, örnek insan, özel durum, ispirto, üstünlük
spirit
{i} örnek insan
spirit
{i} insan

İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi. - After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.

İnsanların görüşleri zamanlarının ruhuna bağlıdır. - People's opinions depend on the spirit of the times.

spirit
{f} heveslendirmek
spirit
{i} hayalet

Mary bir hayalet ya da ruhu sırtına dokunmuş gibi hissetti. - Mary felt as if a ghost or spirit had touched her back.

spirit
meram
spirit
heves
spirit
hava

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti. - The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.

spirit
{i} cesaret

Yenilgi, onun cesaretini kırmadı. - The defeat didn't dampen his spirits.

Asla cesaretimi kırmayacaksın. - You'll never break my spirit.

English - English
spirit
same as self defined above

    Hyphenation

    same as self de·fined a·bove

    Turkish pronunciation

    seym äz self dîfaynd ıbʌv

    Pronunciation

    /ˈsām ˈaz ˈself dəˈfīnd əˈbəv/ /ˈseɪm ˈæz ˈsɛlf dɪˈfaɪnd əˈbʌv/
Favorites