Definition of sale of goods by the piece or large quantity, as distinguished from retail in English Turkish dictionary
- wholesale
- toptan
Toptan satış tabakaları ile karakterize edilen Japon dağıtım sistemi karmaşık ve masraflıdır.
-The Japanese distribution system, characterized by layers of wholesale, is complex and costly.
Tom çiçek toptancısı olarak işinden emekli oldu.
-Tom retired from his job as a wholesaler of flowers.
- wholesale
- (Ticaret) kabzımal
- wholesale
- toplu
- wholesale
- {f} toptan sat
Toptan satış tabakaları ile karakterize edilen Japon dağıtım sistemi karmaşık ve masraflıdır.
-The Japanese distribution system, characterized by layers of wholesale, is complex and costly.
Toptan satışla ilgili sorun bu.
-That's the problem with buying wholesale.
- wholesale
- toptancılık
- wholesale
- (sıfat) toptancı (tüccar)
- wholesale
- (fiil) toptan satmak
- wholesale
- (sıfat) büyük çapta olan
- wholesale
- büyük çapta
- wholesale
- {f} toptan satmak
- wholesale
- geniş çapta
- wholesale
- {s} büyük çapta olan. z. toptan
- wholesale
- toptan yapılan
- wholesale
- toptan satış,v.toptan sat: n.toptan satış
- wholesale
- (İnşaat) toptan satış
Toptan satış tabakaları ile karakterize edilen Japon dağıtım sistemi karmaşık ve masraflıdır.
-The Japanese distribution system, characterized by layers of wholesale, is complex and costly.
Toptan satışla ilgili sorun bu.
-That's the problem with buying wholesale.
- wholesale
- toptan olarak
- wholesale
- (isim) toptan satış
- wholesale
- {s} toptan satılan
Related Terms
Definition of sale of goods by the piece or large quantity, as distinguished from retail in English English dictionary
- wholesale