I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
He is capable of keeping a secret when he wants to.
- O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
The boy hid behind the door.
- Çocuk, kapının arkasına saklandı.
Please hide the blueberry jam where Takako can't see it.
- Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.
Tom was hiding in the mountains.
- Tom dağlarda saklanıyordu.
Tom was hiding behind the door.
- Tom kapının arkasında saklanıyordu.
I've got nothing to hide.
- Saklayacak bir şeyim yok.
Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary.
- Tom Mary'ye âşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.
Fadil stashed the weapons in the car.
- Fadıl silahları arabada sakladı.
Tom ate all the food I had stashed.
- Tom sakladığım bütün yemeği yedi.