He is the only son that we have ever had.
- O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
I wish I could get back the tone and nimbleness I once had.
- Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.
You ought to have the courage to speak out what you believe to be right.
- Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.
It is believed that whales have their own language.
- Balinaların kendi diline sahip olduklarına inanılmaktadır.
Honor is the most precious thing we possess.
- Onur sahip olduğumuz en değerli şey.
Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it!
- Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim!
Tom didn't like not having enough money.
- Tom yeterli paraya sahip olmamaktan hoşlanmıyordu.
It's not about how much you're worth, but how much they are going to pay for having you.
- O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.