I have more money than I had last year.
- Geçen yıl sahip olduğumdan daha fazla param var.
I've never had such a large sum of money.
- Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
- Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
It must be nice to have friends in high places.
- Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
Happiness isn't merely having many possessions.
- Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.
Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it!
- Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim!
I like having plenty to do.
- Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.
Tom didn't like not having enough money.
- Tom yeterli paraya sahip olmamaktan hoşlanmıyordu.
I have an idea aboult economic crisis.