Turkish - English
Definition of safran in Turkish English dictionary
- saffron (used as a spice, food color, dye, or medicine)
- saffron
Will you buy for me some saffron?
-Benim için biraz safran alır mısın?
The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green.
-Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
- saffron crocus, saffron
- colchicum
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: süsengiller,sevseniye) [syn.: safran, sarıçiğdem] saffron, saffron crocus
- crocus
The crocus is a forerunner of spring.
-Safran ilkbaharın bir müjdecisidir.
- safran rengi
- saffron
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of safran in Turkish Turkish dictionary
- sarı çiğdem
- Bu bitkinin tepeciklerinin kurutulmasıyla elde edilen, bazı yiyecek ve içeceklere tat, koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz
- Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi (Crocus sativus)
- Soğanlı bir süs bitkisi ve bu bitkiden elde edilerek bazı yiyecek ve içeceklere tat koku ve sarı renk vermekte kullanılan toz
- Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi, zafran
- Eylül-ekim ayları arasında, mor renkli ve hoş kokulu çiçekler açan 15-30 cm boylarında, soğanlı, otsu bir bitki
- hasbir
- sarıkök
- cadi
- (Osmanlı Dönemi) ZERDE
- yalancı safran
- Birleşikgillerden, çiçekleri safrana benzeyen bir bitki, papağanyemi, aspur (Carthamus tinctorius)
Related Terms
safran
Hyphenation
saf·ranPronunciation
Resimler
History
Favorites