I'll have to study ten hours tomorrow.
- Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
We gave our mother a watch.
- Annemize bir kol saati verdik.
My clock needs to be fixed.
- Saatimin onarılması gerekiyor.
The alarm clock wakes me at seven.
- Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
She gave him a watch.
- O, ona bir saat verdi.
I usually get up at eight o'clock.
- Genellikle saat sekizde kalkarım.
We are to meet together at 9 o'clock tomorrow night.
- Yarın gece saat dokuzda birlikte buluşacağız.
I want to avoid rush hour.
- İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.
Mary is hourglass-shaped.
- Mary kum saati şekillidir.
The hourglass will indicate the end of the fight.
- Kum saati, mücadelenin sonunu gösterecek.
It took me about two and a half hours to dig a hole one meter in diameter and two meters in depth.
- Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.
The wall clock of the living room is inaccurate.
- Oturma odasının duvar saati yanlış.
The wall clock of the living room is inaccurate.
- Oturma odasının duvar saati yanlış.
It took me several hours to write it.
- Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
I spent twelve hours on the train.
- Trende on iki saat geçirdim.
Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
- Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
In this school, a period is fifty minutes long.
- Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
It's nearly closing time.
- Neredeyse kapanış saati.
Meat often gets discounted just before closing time.
- Et genellikle sadece kapanış saatinden önce iskonto alır.
He owns a very valuable wristwatch.
- O çok değerli bir kol saatine sahip.
Tom wears a gold wristwatch.
- Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
They were able to identify him by his wrist watch.
- Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
I wonder when they'll come out with a cell phone in a wrist watch.
- Ne zaman onların kol saatinde bir cep telefonuyla çıkacaklarını merak ediyorum.
There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
Did the timer go off?
- Saat çalmaya başladı mı?