Turn the key to the right.
- Anahtarı sağa doğru dönder.
He moved the desk to the right.
- O, masayı sağa doğru kaydırdı.
He moved the desk to the right.
- O, masayı sağa doğru kaydırdı.
I got off at the bus stop and went to the right.
- Otobüs durağında indim ve sağa gittim.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
Did the error occur right from the start or later on? - When?
- Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
Is the snake alive or dead?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
I can't help thinking my father is still alive.
- Babamın hâlâ sağ olduğunu düşünmeden edemiyorum.
I took the right fork of the road.
- Yolun sağ çatalına gittim.
The rightmost lane is now under construction.
- En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.
The air by the sea is pure and healthy.
- Deniz havası saf ve sağlıklıdır.
Tom drives a truck for a living.
- Tom geçimini sağlamak için bir kamyon sürmektedir.
What does Tom do for a living?
- Tom geçimini neyle sağlar?
Raise your right hand.
- Sağ elinizi kaldırın.
Tom has something in his right hand.
- Tom'un sağ elinde bir şeyi var.
I have a right wing neighbor.
- Sağ görüşlü bir komşum var.
If you turn right, City Hall will be right in front of you.
- Belediye binası, sağa dönünce hemen karşınızda.
He turned to the right instead of turning to the left.
- O, sola dönme yerine sağa döndü.
All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
- Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
She prepares wholesome meals for her family.
- Ailesi için sağlıklı yemekler hazırlar.