saçak

listen to the pronunciation of saçak
Turkish - Turkish
Havlu, halı vb.nin kenarlarındaki iplik püskülü
Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü
Halı dokumada kullanılan ip
Görünüşü saçağı andıran, püskül
Kenarlardaki iplik püskülü
Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı
Havlu ya da halı kenarındaki püskül
Görünüşü saçağı andıran, püskül: "Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor."- M. Ş. Esendal
Halı, havlu gibi şeylerin kenarındaki iplik püskül
Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül
Bir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir potansiyel verilen ve nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı(fiz.)
(Osmanlı Dönemi) PERVAZ
saçak bulut
İnce, tüy gibi saçaklı görünüşü olan buz parçalarından oluşmuş beyaz bulut, sirrus
saçak kök
Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu
saçak kök
Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel şekilde gelişen kök
salkım saçak
Dağınık, düzensiz, kalabalık bir durumda
salkım saçak
Parçalara ayrılmış
saçak
Favorites