Turkish - English
Definition of sızlamak in Turkish English dictionary
- {f} tingle
- {f} ache
- smart
- bite
- to ache, to smart, to sting
- to ache, hurt
- sting
- whine
- whinge
- whimper
- sızım sızım sızlamak
- to ache intensely
- sızlama
- whimpering
- sızla
- {f} tingle
- sızla
- {f} smart
- sızla
- {f} tingled
- burnunun direği sızlamak
- (deyim) Feel so sad, be so sad, be sick at heart, deplore
- içi sızlamak
- tingle inside
- burununun direği sızlamak
- 1. to be in a lot of pain. 2. to be sorry for someone
- ciğeri sızlamak
- to be very moved (by a pathetic sight)
- iliki sızlamak
- 1. to be deeply moved (by). 2. to feel a deep, throbbing ache
- kemikleri sızlamak
- turn in one's grave
- kemikleri sızlamak
- to turn in one's grave
- mezarında kemikleri sızlamak
- to turn in one's grave
- soğuktan sızlamak
- tingle with cold
- sızlama
- tingle
- sızlama
- shooting
- vicdanı sızlamak
- to suffer a pang or twinge of conscience
- yüreki sızlamak
- to be very moved (by a pathetic sight)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sızlamak in Turkish Turkish dictionary
- Sızlanmak
- Sızısı ortaya çıkmak, sızısı olmak
- Sızısı ortaya çıkmak, sızısı olmak: "Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu."- N. Cumalı
- sızlama
- Sızlamak işi
Related Terms
sızlamak
Hyphenation
sız·la·makPronunciation
Resimler
Favorites