sıvısız

listen to the pronunciation of sıvısız
Turkish - English
aneroid
Not using or containing fluid

An evacuated bellows and mechanical linkage operates an aneroid barometer.

An aneroid barometer
{s} using no liquid (of an aneroid barometer)
containing no liquid or actuated without the use of liquid; "aneroid barometer
Containing no liquid; said of a kind of barometer
sıvı
{i} fluid

Water, in its natural state, is a fluid. - Su, doğal olarak, bir sıvıdır.

Some fluid is leaking into our office. - Bir miktar sıvı ofisimize sızıyor.

sıvı
liquid

For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw. - Kazadan sonra ilk bir ay sadece bir çubuk vasıtasıyla sıvı şeyler içebildi.

But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out. - Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.

sıvısız barometre
aneroid
sıvısız barometre
aneroid barometer
sıvı
(Biyokimya) plasma
sıvı
{i} water

Water and oil are both liquids. - Su ve yağ her ikisi sıvıdır.

Europa and Enceladus are thought to have an ocean of liquid water beneath their surface. - Europa ve Enceladus'un, yüzeylerinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusa sahip oldukları düşünülmektedir.

sıvı
(İnşaat) colloid
sıvı
non-condensing
sıvı
running
sıvı
(a) liquid, (a) fluid
sıvı
soft
sıvı
liquid, fluid
sıvı
(Tıp) aqua
Turkish - Turkish

Definition of sıvısız in Turkish Turkish dictionary

Sıvı
likit
Sıvı
akar
Sıvı
mayi
sıvı
Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen (cisim), mayi
sıvı
Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen (cisim) , mayi
sıvı
(Osmanlı Dönemi) mâyi
sıvısız
Favorites