sınavlar

listen to the pronunciation of sınavlar
Turkish - English
exams

Tom was really glad to hear that Mary had passed her exams. - Tom Mary'nin sınavlarını geçtiğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.

I think exams are ruining education. - Sanırım sınavlar eğitimi mahvediyorlar.

tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
exam

It serves you right that you failed your exam. You didn't study for it at all. - Sınavda başarısız olarak hakettiğin cezayı gördün,sınava hiç çalışmadın.

If she studied hard, she could pass the exam. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

sınav
examination

Careless as she was, she could never pass an examination. - Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi.

Most students are doing preparation for the term examination. - Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.

sınav
test

Your test papers must be handed in by Monday. - Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.

I have to take a make up test in English next week. - Gelecek hafta İngilizcede bütünleme sınavına girmek zorundayım.

sınav
(Dilbilim) testing
sınav
(Dilbilim) tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
blue
sınav
oral test
sınav
{i} trial
sınav
examination, exam
sınav
furnace
Turkish - Turkish

Definition of sınavlar in Turkish Turkish dictionary

Sınav
imtihan
Sınav
test
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test: "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir."- H. Taner
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir tecrübe kazandıran zor durum
sınavlar
Favorites