sıkkın

listen to the pronunciation of sıkkın
Turkish - English
fed up
depressed

You look depressed. Did something happen? - Canın sıkkın görünüyorsun. Bir şey mi oldu.

troubled

Why are you so troubled? - Neden bu kadar sıkkınsın?

bored

Sami was bored and restless. - Sami sıkkın ve huzursuzdu.

I'm always bored on Monday evenings. - Ben pazartesi akşamları hep sıkkınımdır.

very troubled, distressed, worried, out of sorts, depressed, or bored
troubled, distressed, worried, depressed, bored
distressed
canı sıkkın
in the doldrums
canı sıkkın olmak
be in the mopes
canı sıkkın olmak
to be out of sorts
canı sıkkın olmak
mope
Turkish - Turkish
Çok sıkılmış
Sıkıntılı, bungun
sıkkın
Favorites