sıçra

listen to the pronunciation of sıçra
Turkish - English
(Bilgisayar) jump to
{f} jumping
(Bilgisayar) jump

The kangaroo jumps very high. - Kangurular çok yüksek sıçrarlar.

The dog jumped up and caught the ball. - Köpek sıçradı ve topu yakaladı.

{f} gambol
{f} leaped

Tom leaped at Mary and tried to strangle her. - Tom, Mary'ye sıçradı ve onu boğmaya çalıştı.

Tom leaped from his seat. - Tom koltuğundan sıçradı.

{f} leapt

The dog leapt and caught the disk in midair. - Köpek sıçradı ve havada diski yakaladı.

{f} leap

Tom leaped at Mary and tried to strangle her. - Tom, Mary'ye sıçradı ve onu boğmaya çalıştı.

That's one small step for man, one giant leap for mankind. - Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.

{f} spring

That idea was a springboard for further discussions about sex. - Bu fikir seks hakkında daha fazla tartışmalar için bir sıçrama tahtasıydı.

hop up
{f} dart
hop

Sami hopped from the bed. - Sami yataktan sıçradı.

sıçra
Favorites