Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Napoleon was exiled to St. Helena.
- Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.