I want to live as long as I can stay in good health.
- Sağlıklı kalabildiğim sürece uzun yaşamak isterim.
You may take this book as long as you keep it clean.
- Temiz tuttuğun sürece bu kitabı alabilirsin.
I will never forget your kindness so long as I live.
- Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.
You are safe so long as you stay here.
- Burada kaldığın sürece güvendesin.
Introducing democratic ideas into that country will be a slow process.
- Demokratik fikirlerin o ülkeye tanıtılması yavaş bir süreç olacak.
History is an ever-ongoing process.
- Tarih, her daim devam eden bir süreçtir.
Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
time course of growth.