Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
He continued his studies at graduate school.
- Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
We can not carry on conversation in such a noisy room.
- Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.
I have decided to carry on the work.
- İşi sürdürmeye karar verdim.
I wanted to resume my normal life.
- Normal hayatımı sürdürmek istedim.
He resumed reading after lunch.
- O, öğle yemeğinden sonra okumayı sürdürdü.
Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
- Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
He was banished to an island for high treason.
- O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.