Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
He was exiled from his own country.
- Kendi ülkesinden sürgün edildi.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
The rain lasted five days.
- Yağmur beş gün sürdü.
You'll be able to drive a car in a few days.
- Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
She has never been in a car driven by him.
- O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.