sürat

listen to the pronunciation of sürat
Turkish - English
speed

I'm doing the speed limit. - Ben azami sürat yapıyorum.

I want to go full speed. - Son sürat gitmek istiyorum.

velocity
career
celerity
rapidity
rapidness
promptness
quickness
swiftness
speed; velocity; quickness, rapidity
clip
promptitude
speediness
lightness
pace
(Tıp) tachy
dispatch
posthaste
speedy
rate
sürat motoru
Speed boat
sürat göstergesi
speed indicator
sürat kontrolü bölgesi
police trap
sürat koşucusu
short-distance runner
sürat koşucusu
sprinter
sürat koşusu
sprint

Take your time. It's a marathon, not a sprint. - Acele etmeyin. Bu bir maraton, sürat koşusu değil.

Wayde van Niekerk broke the world record and won the gold medal in the 400m sprint. - Wayde van Niekerk 400 metre sürat koşusunda dünya rekoru kırdı ve altın madalya kazandı.

sürat koşusu yapmak
sprint
sürat meraklısı
speed merchant
sürat motoru
speedboat
sürat patencisi
speed skater
sürat pateni
speed skating
sürat pisti
speedway
sürat regülatörü
speeder
sürat teknesi
speedboat
sürat teknesi
mosquito craft
sürat teknesi
(küçük) mosquito boat
sürat teknesi
clipper
sürat teknesi
hydroplane
sürat yapma
speeding
sürat yapılmaz
no speeding
sürat yolu
superhighway
sürat şeridi
fast lane
azami sürat
speed limit

I'm doing the speed limit. - Ben azami sürat yapıyorum.

gemi sürat ölçüsü
knot
asgari sürat
speed limit
emniyetli sürat
(Askeri) safe speed
normal sürat
(Denizbilim) service speed
kritik sürat
(Havacılık) critical speed
ortalama sürat
(Havacılık) average speed
ortalama sürat
mean velocity
son sürat
full speed
son sürat
at full speed
tam sürat
full pelt
tam sürat
full speed
vasati sürat
average speed
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Her nesnenin üstü ve ortası
(Osmanlı Dönemi) hız
Hız, hızlılık, çabukluk, ivinti
sürat
Favorites