Turkish - English
Definition of sürüme in Turkish English dictionary
- sürüm
- version
I'm very impatient to see the new version of Tatoeba.
-Tatoeba'nın yeni sürümünü görmeye çok sabırsızlanıyorum.
The book is available in both hard and soft-cover versions.
-Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- sürüme göre
- (Bilgisayar) by version
- sürümek
- drag
- sürüm
- demand
- sürüm
- circulation
- sürüm
- (Bilgisayar) ver
The book is available in both hard and soft-cover versions.
-Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
This dictionary isn't the most recent version.
-Bu sözlük en son sürüm değil.
- sürüm
- currency
- sürümek
- flock
- sürümek
- drag along
- sürümek
- horde
- sürümek
- swarm
- sürümek
- herd
- sürüm
- sale
- sürüm
- version of
- ayaklarını sürüme
- shuffle
- sürüm
- offtake
- sürüm
- circulation (of money)
- sürüm
- demand, sale " revaç; circulation" tedavül
- sürüm
- com. demand (for a commodity): Bu malın sürümü yok. This commodity's not in demand
- sürümek
- to drag (along the ground)
- sürümek
- to drag along
- sürümek
- to let (something) drag (along the ground)
- sürümek
- to take (something) along with one
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sürüme in Turkish Turkish dictionary
- Sürümek işi
- Sürüm
- (Osmanlı Dönemi) TEDAVÜL
- sürüm
- Bir paranın geçer olması, tedavül
- sürüm
- Bir ticaret malının satılır olması, revaç
- sürümek
- Devam etmek
- sürümek
- Herhangi bir güçlükle yürümek
- sürümek
- Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
- sürümek
- Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
- sürümek
- Hafif şeyler için, sürüklemek