I had to drag him out of bed.
- Onu yataktan dışarıya sürüklemek zorunda kaldım.
I had to drag Tom out of bed.
- Tom'u yatağın dışına sürüklemek zorunda kaldım.
Tom lugged his suitcase up the stairs.
- Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi.
They lugged the refrigerator up the stairs.
- Buzdolabını merdivenlerden yukarı sürüklediler.
I'm sorry to drag you into this.
- Seni buna sürüklediğim için üzgünüm.
I'm sorry for dragging you out of bed so early in the morning.
- Sabahleyin seni bu kadar erken yataktan dışarıya sürüklediğim için üzgünüm.
I had to drag him out of bed.
- Onu yataktan dışarıya sürüklemek zorunda kaldım.
Don't you drag me into this.
- Sen beni bunun içine sürükleme.