The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.
- Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
Where's the nearest supermarket?
- En yakın süpermarket nerede?
Ken went to the supermarket to buy some eggs.
- Ken bir miktar yumurta satın almak için süpermarkete gitti.
There was something I needed to get at the supermarket, but I forgot to pick it up.
- Süpermarkette almam gereken bir şey vardı fakat onu almayı unuttum.
There is one thing I've never told you: I'm a superbeing!
- Sana hiç söylemediğim tek şey var: Ben bir süper varlığım.
I am not a big fan of the Hollywood superhero movies.
- Hollywood süper kahraman filmlerinin büyük bir hayranı değilim.
He is not some superhero.
- O bir süper kahraman değil.
Russia had emerged as a second superpower.
- Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.
The superpowers made significant progress in disarmament.
- Süper güçler silahsızlanmada önemli gelişme yaptılar.