söylüyor

listen to the pronunciation of söylüyor
Turkish - English
tells

She cannot be relied on because she often tells lies. - Ona güvenilemez çünkü sık sık yalan söylüyor.

Tom tells everyone that he can't speak French, but that's not true. - Tom herkese Fransızca konuşamadığını söylüyor fakat doğru değil.

says

She says that she's never seen hedgehogs with ears. - O, kulakları olan kirpileri asla görmediğini söylüyor.

The news says that there was a big earthquake in Greece. - Haber Yunanistan'da büyük bir deprem olduğunu söylüyor.

söyle
{f} said

I remember what he said. - Onun ne söylediğini hatırlıyorum.

It doesn't matter what he said. - Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.

söyle
spit it out !
söyle
told

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

söyle
told to
söyle
say

I've got nothing to say to him. - Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.

Please say it in English. - Lütfen onu İngilizce olarak söyle.

söyle
confide

I'm confident that Tom will do what he says he'll do. - Tom'un yapacağını söylediği şeyi yapacağına eminim.

This is confidential, I can only tell him personally. - Bu gizli, sadece ona kişisel olarak söyleyebilirim.

söyle
tell

Please tell me where you will live. - Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.

Tell me which of the two cameras is the better one. - İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

söyle
{f} saying

What you are saying does not make sense. - Söylediğinin anlamı yok.

He received a telegram saying that his mother had died. - O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.

söyle
dictate
böyle söylüyor
it goes like this
söyle
mouth

Tom told his son not to speak with his mouth full. - Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.

If you don't have anything nice to say, keep your mouth shut. - Söyleyecek güzel bir şeyin yoksa ağzını kapalı tut.

söyle
apprise
söyle
told#to
söyle
spit it out
söyle
toldto
söylüyor
Favorites