Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
söve
Turkish - English
Definition of
söve
in Turkish English dictionary
doorjamb, doorpost; door frame; window frame
one of four posts each of which is set in the corners on the topside of a wagon bed
jamb
Turkish - Turkish
Definition of
söve
in Turkish Turkish dictionary
Avlu kapısının iki yanına konan uzun taşlar: "Başını kapının taş sövesine koyup bir mektep çocuğu gibi bağıra bağıra ağlamak istiyordu."- H. R. Gürpınar
Kapı eşiği
Kapının tutunduğu dış kenarı
Kapı ve pencerenin yerleştiği kasa, çerçeve: "Kendilerini ağaçlara, kapı sövelerine çarpmazlar."- M. Ş. Esendal
Kapı penceresi
Kapı ve pencerelerin yerleştiği çerçeve
Eşik: "Cebinden çıkardığı yassı uçlu bir demiri söve ile çerçevenin arasına sokarak camı da yukarı sürdü ve rezeledi."- H. R. Gürpınar
Eşik
Duvar
söve
Hyphenation
sö·ve
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
söve
serial interpretation
çabuk sinirlenme
construction industry
the eternal triangle
duracak yer. menzilet
ribald
More...
Clear
Favorites
More...
Clear