sömürgeler

listen to the pronunciation of sömürgeler
Turkish - English
colonies

Years later, Europeans established colonies in the coastal areas. - Yıllar sonra Avrupalılar kıyı bölgelerinde sömürgeler kurdu.

Gaza is one of the most overcrowded and poorest colonies in the world. - Gazze dünyanın en aşırı kalabalık ve fakir sömürgelerinden biridir.

plural of colony
groups of animals of the same type that live or grow together
A territory or country that is controlled by another country
groups of mycobacteria that have grown in a culture
communities of organisms which have taken up residence in a habitat
Refers to bacterial colonies that grow on a plate which, when counted, give an indication of sewage pollution In birds, refers to places where they breed
sömürge
(Hukuk) colony

Zimbabwe was once a colony of Britain. - Zimbabve bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.

Kenya used to be a British colony. - Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.

sömürge
{s} colonial

It is ironic that one of the most colonialist countries of all times accuses Buenos Aires of being colonialist! - Öyle ironik ki, tüm zamanların en sömürgeci ülkelerden biri, Buenos Aires'i sömürgeci olmakla suçluyor.

She has extreme colonial mentality. She is crazy for Spanish culture. - Onun aşırı sömürge zihniyeti var. O, İspanyol kültürü için deli oluyor.

sömürge
possession
sömürge
colonially
sömürge
colony, dependency, possession; colonial müstemleke, koloni
sömürge
colony (of an imperialist power)
sömürge
plantation
sömürge
dependency
Turkish - Turkish

Definition of sömürgeler in Turkish Turkish dictionary

Sömürge
koloni
Sömürge
müstemleke
sömürge
Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni
sömürgeler
Favorites