English - Turkish
Definition of rustic, rural in English Turkish dictionary
- peasant
- köylü
Köylüler hükümdara karşı ayaklandılar.
-The peasants rose up in rebellion against the ruler.
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
-I am nothing but a poor peasant.
- peasant
- köylü takımı
- peasant
- {i} cahil tip
- peasant
- andaval
- peasant
- peasantryköylüler
- peasant
- çiftçi
Bu keşif, fakir çiftçilerin aleyhine oldu.
-This discovery has been exploited to the detriment of the poor peasants.
- peasant
- hoyrat
- peasant
- hödük
- peasant
- andavallı
- peasant
- {i} k.dili. köylü, çemiş
- peasant
- dili budala kimse
- peasant
- köy
Yaşlı bir köylüye benziyorum.
-I look like an old peasant.
Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
-I am nothing but a poor peasant.
Related Terms
English - English
Definition of rustic, rural in English English dictionary
- peasant
rustic, rural
Hyphenation
rustic, ru·ralPronunciation
Resimler
History
Favorites