running-in

English - Turkish

Definition of running-in in English Turkish dictionary: rodaj; Rodaj: Bir motorun yavaş yavaş çalıştırılarak alıştırılması
run in: anlaşmazlık
run in: motoru alıştırmak
run in: motoru alıştırma
run in: rodaj yapmak
run in: (motoru) alıştırmak
running in: (Otomotiv) alıştırma
run in: birleştirmek
run in: yakalamak
run in: tutuklamak
run in: içeriye koşmak
run in: (Fiili Deyim ) koşarak içeri girmek , şöyle bir uğramak
run in: göğüs göğüse savaşmak
run in: (deyim) run someone in tutuklamak,karakola götürmek. run sth.in (yeni makina araç vb.) ilk başta dikkatli kullanmak,alıştırmak
run in: uğramak
run in: içeri akmak
run in: yakalayıp hapse atmak
run in: katmak
run in: eklemek
run in: çatışma
run in: metne ilave edilen kısım
run in: hız alma
running in: rodaj (motor alıştırılması)
running in: rodaj

English - English

Definition of running-in in English English dictionary
run in: Alternative spelling of run-in
run in: To arrest
The guys who robbed the bank last week have finally been run in.
run in: To drive a car carefully when it is new so the engine is not damaged in any way
I have to drive slowly for the first 1,000 miles to run the engine in.
running in: The operating of a new engine (especially that of a motor vehicle) at less than its normal speed until proper working has been established
running in: entering into operation, putting into operation for a trial period