You're not supposed to go hunting without a license.
- Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.
You aren't supposed to go fishing without a license.
- Ruhsatın olmadan balık tutmaya gitmemelisin.
I have a permit for this gun.
- Bu silah için bir ruhsatım var.
Tom opened the glove compartment and noticed the registration was missing.
- Tom torpido gözünü açtı ve ruhsatın eksik olduğunu fark etti.
Driver's license and registration, please.
- Ehliyet ve ruhsat, lütfen.
I've got a provisional licence.
- Ben geçici bir ruhsat aldım.