English - Turkish
Definition of rough; pricking; piercing in English Turkish dictionary
- urchin
- {i} deniz kestanesi
Mary bir deniz kestanesidir.
-Mary is a sea urchin.
Erkek kardeşim deniz kestanesinin tadını sevmez.
-My brother doesn't like the taste of sea urchin.
- urchin
- alacan
- urchin
- bacaksız
- urchin
- yumurcak
- urchin
- haşarı çocuk
- urchin
- afacan
- urchin
- afacan çocuk
- urchin
- {i} yaramaz çocuk
- urchin
- {i} sokak çocuğu
Tom bir sokak çocuğu.
-Tom is a street urchin.
- urchin
- denizkestanesi
Sen hiç Denizkestanesi yedin mi?
-Have you ever eaten sea urchin?
- urchin
- {i} kirpi
Related Terms
English - English
Definition of rough; pricking; piercing in English English dictionary
- urchin
rough; pricking; piercing
Hyphenation
rough; pricking; pierc·ingPronunciation
Resimler
Favorites