room (particularly a bedroom); office; meeting room; legislature; compartment

English - Turkish

Definition of room (particularly a bedroom); office; meeting room; legislature; compartment in English Turkish dictionary

Related Terms

chamber

{i} oda

Ben bu oda müziği konserlerine katılacağım. - I'm going to subscribe to these chamber-music concerts.

Güzel bir kız kale yakınına geldiğinde, bir kuşa dönüştürüldü ve peri ona bir kafese koydu ve kale içindeki bir odaya astı. - When any pretty maiden came near the castle, she was changed into a bird, and the fairy put her into a cage, and hung her up in a chamber in the castle.

chamber

{i} bölme

chamber

oda vermek

chamber

(Tıp) kapalı yer

chamber

kapalı bölüm

chamber

uğraştırıcı olma

chamber

düşündürücü

chamber

jüri üyesine itiraz

chamber

Meslek odası

The chamber of environmental engineering raises an objection to new law.

chamber

{i} kamara, İngiliz yasama meclisi

chamber

(isim) oda, yatak odası; büro, kabul salonu; bölme, boşluk; yasama meclisi, hakimin özel odası

chamber

teşrii meclis

chamber

{i} kabul salonu

chamber

{i} büro

chamber

{i} oda, yatak odası, özel oda

chamber

{i} boşluk

chamber

(Tekstil) oda, kompartıman

chamber

hâkimin oturum dışı konularda çalıştıgı oda

chamber

(Askeri) HÜCRE: bkz: "ballonet balloon"

chamber

{i} hakimin özel odası

English - English

Definition of room (particularly a bedroom); office; meeting room; legislature; compartment in English English dictionary

{i} chamber

Hyphenation

room (particularly a bedroom); office; meet·ing room; legislature; com·part·ment