robbed, taken without permission

listen to the pronunciation of robbed, taken without permission
English - Turkish

Definition of robbed, taken without permission in English Turkish dictionary

stolen
çalınan

O, onun çalınan bisikletiydi. - It was his bicycle that was stolen.

Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu. - He was surprised to find his stolen bag.

stolen
(Kanun) çalınmış

Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi. - Tom offered to sell Mary a stolen violin.

Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı. - Tom went swimming in the river, but when he got out, his clothes had been stolen.

stolen
aşırma
stolen
{f} çal

Dün gece arabam çalındı. - My car was stolen last night.

Cüzdanım dün çalındı. - My wallet was stolen yesterday.

stolen
f., bak. steal. s. çalınmış, çalıntı
stolen
süzül/çal
English - English
{s} stolen
robbed, taken without permission
Favorites