O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.
- He always takes advantage of the mistakes made by his rivals.
O her yönden rakiplerini geçer.
- He surpasses his rivals in all ways.
Kral John tüm rakiplerini idam etti.
- King John put to death all of his rivals.
Rakip bir şirket tarafından Tom'un işine son verildi.
- Tom was hired away by a rival company.
Rakipleri yoksa Tom nasıl kazanabilir?
- How can Tom win if he has no competitors?
Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
- My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
Tüm yarışmacılar pastadan paylarını almaya çalışıyor.
- All the competitors are trying to get their piece of the pie.
İyi kaliteli şarap söz konusu olduğunda hiçbir ülke Fransa'ya rakip olamaz.
- When it comes to good quality wine, no country can rival France.
Chris is my biggest rival in the 400m.
As a social historian, he has no rival.
... a population density that rivals modern-day New York City. ...