There's no music without rhythm.
- Ritimsiz müzik yoktur.
Biz çok zor ritim tutturmayı başardık.
I like the slow rhythm of that song.
- O şarkının yavaş ritmini severim.
I like the slow rhythm of this song.
- Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.
Feel the rhythm and follow the beat.
- Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.
He marches to the beat of a different drummer.
- Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.