ritim

listen to the pronunciation of ritim
Turkish - English
rhythm

There's no music without rhythm. - Ritimsiz müzik yoktur.

swing
beat
(Tıp) rythm
cadence
rythim
ritim bozukluğu
arrhythmia
ritim ve blues
rhythm and blues
ritim tutturmak
creating a rhythm pattern

Biz çok zor ritim tutturmayı başardık.

ritim vermek
To give the rhythm
ritim bitimi
cycle completed
ritim bölümü
rhythm section
ritim sayacı
cycle counter
ritim ve denge
(Askeri) rhythm and balance
ritim çalışması
rhythmics
ritm
{i} rhythm

I like the slow rhythm of that song. - O şarkının yavaş ritmini severim.

I like the slow rhythm of this song. - Ben bu şarkının yavaş ritminden hoşlanıyorum.

ritm
movement
Ritim bozukluğu
(Tıp, İlaç) rhythm abnormality
Ritim bozukluğu
(Tıp) arythmia
Ritim bozukluğu
(Tıp) pararhythmia
biyolojik ritim
(Pisikoloji, Ruhbilim) biological rhythm
cansız ritim
singsong
davul ritim bilgisayarı
(Muzik) drumcomputer
hece süreli ritim
(Dilbilim) syllable-timed rhythm
ritm
swing
ritm
beat

Feel the rhythm and follow the beat. - Ritmi hissedin ve tempoyu takip edin.

He marches to the beat of a different drummer. - Farklı bir trompetçinin ritmine göre yürür.

ritm
cadence
ritm
(Sosyoloji, Toplumbilim) rhythim
tekdüze ritim
singsong
vurgu süreli ritim
(Dilbilim) stress-timed rhythm
vurgu zamanlı ritim
(Dilbilim) stress timed rhythym
Turkish - Turkish
uyum içindeki ses düzeni
Olayların düzenli aralıklarla tekrarlanması niteliği, dizem, tartım
RİTM
(Osmanlı Dönemi) Müvazeneli ve tenasüblü hareket
RİTM
(Osmanlı Dönemi) (Reythme) Fr. Mısra ve cümlelerdeki ses uygunluğundan gelen iç âhengi. Duygunun ses hâline gelişi
English - Turkish

Definition of ritim in English Turkish dictionary

ritm
bkz: ritim
ritim
Favorites